BİOREZONANS NEDİR?
Her maddenin belirli bir dalga boyutunda , o maddeye özgü , elektromanyetik dalga gibi davranan titreşimleri vardır. Biorezonans bu titreşimlerin terapi için kullanılmasıdır. İnsan organizmasında farklı elektromanyetik titreşimler yayar. Hücreler , dokular , organlar v.s bunların hepsinin kendine özgü , farklı frekansları vardır. Hep birlikte hastanın genel frekans spektrumunu belirlerler. Bu hastanın bireysel frekansıdır. Hasta ve sağlıklı insanın frekans yapıları birbirinden farklıdır.
Biorezonans ile vücudun değişik bölgelerinden değişik titreşimler ve enerji değerleri algılanır. Vücudu oluşturan bütün içindeki hücreler ve farklı yapılarda birbirleriyle belirli dalga boyutundaki frekanslarla iletişim kurar. Kişinin akupunktur noktalarından ölçülen değerler arasındaki farklar bize o akupunktur noktasının karşılığı olan vücut bölümünde bir farklılaşmayı ve problemi gösterir.
Vücudun dışında olan maddelerde vücut ile değişik düzeylerde iletişime girer. Bünyenin karşılaştığı bir toksinin titreşimi vücuttan algılanan frekansta bir bozulmaya yol açar. Bu gibi zararlı frekanslar hücreler arasındaki diyaloğu bozar. Bu bozulma biorezonans ile ölçülebilir.
BİOREZONANS TERAPİLERİNDE KULLANILAN CİHAZ
Biorezonans cihazı , Hans Brugemann tarafından , Biorezonans tedavisinin yaratıcısı Doktor Morell ile 1976’da başlattığı ortak bir çalışma sonunda , 1987’de geliştirilmiştir.
Biorezonans tedavilerinin temelinde hücrelerin elektromanyetik bilgi alışverişi yatmaktadır. Her hücre tipinin ve he maddenin olduğu gibi virüslerin , bakterilerin ve toksinlerinde elektromanyetik titreşimleri vardır. Yabancı frekans yayarak hücre bilgi alışverişini bozarlar.
Biorezonans terapileri bedeni rahatsız eden etkenleri biofiziksel metodlarla tespit eder. Hastanın kan örneğinde virüs , bakteri , parazit , ağır kimyasallar , ağır metaller , gıda katkıları , çevre toksinleri , kanser hücreleri , aşılar ve alerjenlerde dahil olmak üzere 6400 maddenin taramasını yapar.
Yan etkisiz , ilaçsız ve ağrısız tedavi eder. Hem akut hem de kronik hastalıklarda etkilidir. Biorezonans tedavisi vücudun savunma sistemini destekler ve kendi kendini iyileştirmesini sağlar.
BİOREZONANS NASIL UYGULANIR?
Biorezonans bi enerji tıbbı yöntemidir. Biorezonans terapisi frekans kontrollü bilgisayarlarla yapılır. Biyofiziksel bir teknik olduğu için kimyasal ilaçlar kullanılmaz. Elektromanyetik frekanslarla uygulanır.
Biorezonans cihazından yayılan elektromanyetik frekansın gücü bir cep telefonundan yayılanın binde biri kadardır. Hiçbir yan etkisi yoktur.
Hastanın frekans örneğinde saklanan yabancı frekanslar (Alerjenler , virüsler, bakteriler , amalgam v.s ) normal frekans düzenini bozarlar. Bu frekans düzenini bozan elektromanyetik frekanslar belirlenir ve cihaza transfer edilir. Elektrotlar vücudun belli yerlerine yerleştirilir. Cihazda hastalık yapan frekanslar ters çevrilir ve hastanın vücuduna geri verilir. İyileşme terapi frekanslarıyla gerçeleşir. Birbirinin tersi iki manyetik alan karşılaşınca nötrleşir. Bu şekilde bakterilerin , virüslerin , parazitlerin , ağır metallerin , bağımlılıkların v.b tüm zararlı etmenlerin manyetik bilgisi vücudumuzdan silinmiş olur. Biyolojik , fiziksel frekanslar güçlendirilir ve biorezonans terapisi vücudun kendi kendini iyileştirici gücünü bu şekilde uyarır , böylece kendi savunmamızı – bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
Hastaya ait patolojik frekanslar biorezonans terapisiyle ters çevrilerek normalleştirildiği için bağışıklık sistemini bozan engeller kaldırılmış olur ve organizma sağlıklı çalışır duruma kavuşur. İyileşme sağlanmış olur.
BİOREZONANS İLE SİGARA BIRAKMA
Biorezonans ile ( cam , ahşap ve plastik hariç ) tüm maddelerin elektromanyetik frekans kalıplarını elde etme olanağımız bulunmaktadır. Sigara bırakma seansında nikotinin frekans kalıbı elde edilir ve terapide kullanılır
SİGARA BAĞIMLILIĞI
Sigara diğer bağımlılıklarda olduğu gibi iki çeşit bağımlılığa neden olmaktadır. Bunlar psikolojik ve fizyolojik bağımlılıktır.
PSİKOLOJİK BAĞIMLILIK
Sigara veya tütün ürünlerini içmek , fiziki bağımlılığa ek olarak , öğrenilmiş bir hatalı davranış türüdür, Sigara içen kişi bir stresle karşılaştığında , sinirlendiğinde , sabah kahvesini içerken , arabasına bindiğinde , toplantıya girmeden önce , toplantıdan çıktığında , yemeklerden sonra , içki içtiğinde , çalışırken , birine telefon etmeden önce , telefon çaldığında , sevdiği bir arkadaşıyla görüştüğünde , iyi veya kötü bir haber aldığında vs. sigara yakmayı alışkanlık haline getirmiştir. Bunlara ikiz davranışlar denilmektedir. Örneğin ; yemeklerden sonra sigara içiyorsunuz , neden ? Karın tok olduğunda vücut nikotin ihtiyacımı duyuyor , hayır bu tamamen alışkanlık ve siz bu alışkanlığınızı birkaç yıl sürdürmeniz halinde bu sizde otomatik davranış , refleks haline dönüşmüş olur yani artık siz yemekten sonra sigara içeyim mi içmeyeyim mi diye düşünmezsiniz bile , hatta bazen farkında olmadan eliniz sigaraya gider ve sigarayı yakarsınız. Psiklojik bağımlılıklar herkese göre değişebilir , örneğin bazı insanlar arabasına binerken sigara yakar , bazıları ise arabadan inerken sigara yakar , bazı insanlar telefonla konuşurken mutlaka sigara içme isteği duyarlar , öyle ki sigarasını yeni söndürmüştür ama yeni bir telefon geldiği için bu tip insanlar yeniden sigara yakarlar , nden çünkü bu refkles haline gelmiştir , bu bir psikolojik bağımlılık türüdür. Peki neden önemlidir , çünkü biz burada sizin fizyolojik bağımlılığınızı tedavi ediyor ve sonlandırıyoruz ancak psikolojik bağımlılığınız bir süre daha devam edecek ve bu nedenle siz bu tedaviden sonrada bazı durumlarda örneğin yemekten sonra yada sizde refkles haline gelmiş durumlarda sigara tarafından uyarılacaksınız , ama bu uyarıların şiddeti , sizin sigarayı bırakma konusundakiş kararlılığınıza ve kendinizi şartlandırmanıza bağlı olarak değişecek , eğer siz son derece kararlı iseniz ve kafanızda sigarayı bitirmiş iseniz , göreceksiniz bu uyarılar son derece hafif olacak ve fizyolojik bağımlılık sona erdikten sonra yavaş yavaş ‘’tersine öğrenme’’ süreci ile bunlar bilinç altınızda kaybolup yok olacaktır , psikolojik bağımlılığı oluşturan alışkanlıklar çok kolaydır.
FİZYOLOJİK BAĞIMLILIK
Fizyolojik bağımlılığı yok etmek için denenmiş en etkili yöntem Biorezonans tedavisidir.
Fizyolojik bağımsızlılığa neden olan nikotin , beynin kimyasal yapısını değişime uğratmaktadır.
Beynin fizyolojisi , nikotinin sebep olduğu aşırı kimyasal uyarıma karşı bir önlem olarak değişime uğramaktadır. Son sigara içildikten yaklaşık 20 dakika sonra beyin bu sefer kendini ‘nikotinsizlik’ durumuna adapte etmeye başlamaktadır. Bu aslında beynin iyileşme , yani nikotine karşı fiziksel bağımlılıktan kurtulma sürecini oluşturmaktadır. Ancak bu süreçte bağımlı , sersemlik hali , sinirlilik , stres , uyku bozukluğu , iştah açılması , tedirginlik , anksiyete , depresyon , nikotin krizleri gibi birçok sıkıntı yaşamak suretiyle rahatsız olmakta ve bu sıkıntılardan kurtulmak amacıyla ‘nikotini’ adeta dertlerine deva olarak kullanmaktadır.
Sigarayı kendi iradesi ile bırakmaya çalışan kişinin bu sıkıntılar yüzünden dengesi bozulmakta , iradesi zayıflamakta ve yeniden sigaraya başlamaktadır. Sigarayı iradesiyle bırakanların başarı oranının %3’ün altında olmasının sebebi budur. İşte bu nedenle kalıcı ve sıkıntısız bir sigara bırakma içinn mutlaka yardımcı bir yönteme ihtiyaç duyulmaktadır. Daha öncede belirtildiği üzere sigara bağımlılığından kurtulmak için en denenmiş ve etkili yöntem Biorezonans yöntemidir.
Biorezonans yönteminde sigaraya karşı etki , kişinin kullandığı sigaranın frekansının ayrılarak ters olarak vücuda geri verilmesi ile sağlanır. Nikotinin ve sigara içindeki 4000 zehirli maddenin frekansı filtrelerden geçirilir ve tam ters çevrilerek elektrodlar yardımı ile vücuda geri verilir. Nikotinin ve bu zehirli maddelerin vücuttaki elektromanyetik karşılığı ortadan kaldırılır. Kişi işlem sırasında genellikle bir şey hissetmez. Ama işlem sonunda sigaraya karşı yıllar boyunca oluşmuş olan tolerans ortadan kalkmış ve bir yandan da nikotine karşı bir duyarsızlaşma olmuştur. Bu kişinin kendini sigara dumanına karşı tepki verme ve sigara istediğinde azalma ile gösterir.
TEMİZLENME NASIL OLUYOR?
Biorezonans seansı sigaranın içindeki toksik maddelere karşı vücutta bir detoksifikasyon (temizlenme) başlatır.
Dokularda yerleşmiş olan toksinler kana geçer ve olabilecek her yolla vücuttan atılmaya çalışılır.
Seans sonrası en az iki gün bol su içme gerekliliği bu temizlenme işlemini hızlandırmak içindir.
Seans sonrasında yorgunluk ve olabilecek hafif bulantıların sebebi de vücuttan atılmaya çalışılan bu toksinlerdir.
ÇİP NEDİR?
Biorezonans seansının etkisinin devamı ‘’çip’’ ile sağlanır.
Üzerinizde bulunduğu sürece nikotinin tersi frekansları size vermeye devam eder.
ETKİ HERKESTE AYNI MI?
Biorezonans terapisi sonunda kişiler üzerlerinde biorezonansın etkisini fiziksel olarak hissederler. Yani etki psikolojik değil fizikseldir.
HAZIR MIYIM?
Sigarasız bir hayatı istiyor musunuz?
Cevap vermeniz gereken tek soru budur.
Eğer artık zamanın geldiğini ve sigaradan kurtulmak istediğinizi söylüyorsanız biorezonans sizin için çok uygun bir destek olacaktır.